Sosyal Medya

Kürsü

Trump’lı yeni dünya- I

Uzun süredir üzerinde konuşup durduğumuz fenomen, çok çok sürpriz olmayan bir sürprizle gerçek oldu. ABD halkı tarafından 45. Başkan olarak tercih edilen Trump, galibiyetiyle sadece ABD'yi değil, dünyayı salladı. Küresel bağlamda da çok ciddi bir gelişme olarak addedebileceğimiz bu sonuç, sevinenleri olduğu kadar endişe edenleri de beraberinde getirdi.



BildiÄŸiniz üzere Trump, “America First” söylemiyle, ülkemi tek geçerim demiÅŸ ve ABD'nin menfaatine dokunacak unsurlara gözdağı vermiÅŸti. Bu vaat kümesinin baÅŸlıca unsuru ise, dış ticaretti. Kampanyası süresince özellikle ticaret anlaÅŸmalarını gündeme sıkça getiren Trump'ın bu yöndeki korumacı tutumunun, aslına bakılırsa belli bir kesimde alıcı bulmuÅŸ olma ÅŸansı da var. ÖrneÄŸin; Trump'ın galip geldiÄŸi bazı ilgili eyaletlerde yapılan anketler, özellikle beyaz erkeklerin “ticaretin iÅŸleri yok ettiÄŸi” iddiasını önemli ölçüde desteklediÄŸini gösteriyor. 
Korumacılık ve ilgili iddialar üzerine daha önce de çeÅŸitli kereler yazdım. Tekrar etmeyeceÄŸim ancak ÅŸunu hatırlatayım: Dış ticaret elbette kayıplara da, kazançlara da neden olabiliyor ancak kazançların ağır bastığı uzun vade ve ekonomi genelindeki bakış açısı, kanaatimce temel nokta. 
Bu konuda bir de ABD özelinde bir yorum mahiyetinde, US International Trade Commission'ın 2016 tarihli ve ticaret anlaÅŸmalarının ekonomik etkilerini deÄŸerlendirdiÄŸi yüzlerce sayfalık raporundan bir pasaj vereyim: 
“Simülasyonlar, ticaret anlaÅŸmalarının, ABD tüketicisi (reel GSYH geliÅŸimi baÄŸlamında), emek piyasası (toplam istihdam ve reel ücretlerdeki artış baÄŸlamında) ve toplam ticaret hacmi üzerinde pozitif etkilere sahip olduÄŸunu gösteriyor”.
Trump ise, bunu pek kabul etmiÅŸe benzemiyor. 
Peki, Ocak sonunda sarayına kurulduktan sonra, bu konularda “dediÄŸim dedik” olacak mı? O kadar konuÅŸtuktan sonra, elbet bir teÅŸebbüste bulunacaktır diye düşünüyorum. Lakin bunun ÅŸiddeti ve ısrarı ne oranda olacak? Ä°ÅŸte dünya ekonomisi, bu sorunun cevabını büyük bir merakla bekliyor. Nitekim bu tür bir maceraya atılmanın ABD üzerindeki ekonomik endiÅŸesi ve bunun yayılma etkileri bir yana, konuyla direkt ilgisi olan ülkeler için de ÅŸu anda ciddi bir belirsizlik belirmiÅŸ durumda. 
KARÅžI ATAK OLURSA
Ve nitekim olaya, karşı taraftan da bakmak gerekiyor. Trump'ın ticarete savaş açması, muhatapların da savaşa katılması anlamına gelebilir. Bunun kararı ve seviyesi adamına göre değişir tabii ancak Trump'ın atağa geçmeden önce, işin bu tarafını da göz önüne alması gerekeceği ifade edilebilir. Zira karşılıklı ilişkiler ABD'yi de anlamlı bir hacimde etkileme potansiyeli taşıyor.
Ä°ÅŸte bu baÄŸlamda serbest ticaret anlaÅŸmalarına (STA) deÄŸinecek olursak; karşımıza ABD'nin taraf olduÄŸu 14 STA çıkıyor. 2015 verilerine göre; ülkenin bu anlaÅŸmalar altında gerçekleÅŸtirdiÄŸi ikili mal ticareti toplamı 1,5 trilyon dolar büyüklüğünde ve tüm dünya ile yaptığı ticaretin içinde yaklaşık %41 gibi mühim bir yere sahip. 
Sadece “ihracat” açısından bakacak olursak da; ABD'nin STA ortaklarına yaptığı ihracat, bütün pastanın içinde %47,3'lük koca bir pay alıyor. Az buz deÄŸil. Öne sürülen ticaret açığı ÅŸikayetine bakarsak da, bu kapsamdaki ticaret, toplam açığın %8,2'sinden mesul. 
Ve anlaÅŸmaların içindeki dominant ticari aktör ise, Trump'ın adıyla sanıyla savaÅŸ açtığı ve “varılan en kötü ticaret anlaÅŸması” olarak nitelendirdiÄŸi NAFTA (North American Free Trade Agreement). Bir diÄŸer deyiÅŸle, Kanada ve Meksika... 
2015 verilerine göre NAFTA'nın, ABD'nin tüm STA kapsamındaki ikili ticareti ve ihracatı içindeki payı, sırasıyla %74,6 ve %72,6. Dolayısıyla da ülkenin tüm dünyaya yaptığı ihracat içinde Meksika+Kanada payının %34,3 olduÄŸu ortaya çıkıyor. NAFTA'nın ABD dış ticaret açığındaki payı ise, bu verilere göre %10 civarında…
MEKSİKA DUVARA ÇARPAR MI?
Trump'ın seçilmesi üzerine, Meksika'da endiÅŸeler tavan yapmış durumda. Åžu meÅŸhur duvar meselesinin yanı sıra, ülke ÅŸimdi asıl bir de NAFTA'nın kaderini bekleyip duracak. Para deÄŸerinin anında darbe yemesi ilgili ilk tepkilerden olurken, durum netleÅŸene dek (ki bu zaman alacaktır) ülke ekonomisinin iç ve dış güven kaybıyla durulacağı söylenebilir. 
Yalnız bu noktada Meksika özelinde şunu da bilhassa belirtmek gerekir ki; ülkenin ihracatı, pazar konsantrasyonu anlamında dünyada acayip bir yerde duruyor. Öyle çeşitlenememiş ki, endişe ettiği kadar var.
Lakin öte taraftan, verilerin de gösterdiÄŸi üzere, NAFTA ortakları Kanada ve Meksika, ABD ekonomisi için de ciddi öneme sahip. Zaten Kanada ve Meksika, ülkenin top 3 (ülke) partneri arasında yer alıyor. Ä°lk 3'teki diÄŸer isim ise, yine Trump'ın bolca kafa tuttuÄŸu Çin. 
Gelecek yazımda Kanada ve Çin ile devam edeceğim.
 
ÖZLEM KARAHAN

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.